
Diyelim ki erkek olarak geldin dünyaya. Yeryüzü geniş, göz alabildiğine. Sen başka bir memlekette değil, Türkiye’de doğdun, T.C. vatandaşı olarak. Diyelim ki büyüdün, serpildin ve bir an geldi anladın ki ait değilsin içinde yetiştiğin “erkeklik” kültürüne. Hani şu erkeklerin asla ağlamadığı, efemine erkeklerin aşağılandığı, alay konusu olduğu, erkekliğin sertlik ve katılık ve iktidar ile bir tutulduğu kültüre. Diyelim ki iktidarda filan gözün yok. Diyelim ki duygusalsın sen, ağlayabiliyorsun hatta. Birinin, hatta tanımadığın birinin canı yansa hissedebiliyorsun kendi parmak uçlarında. Diyelim ki militarizmden hazzetmiyorsun, asker olmak yok amaçların arasında. İstiyorsun ki barış olsun dört bir yanda, uçsuz bucaksız eşitlik, hudutsuz hayal gücü, istiyorsun ki silah tutmak zorunda kalmasın ellerin. Kız Ali olmak zordur bu toplumda, Erkek Fatma olmak iyidir ama. Ne de olsa “Erkek gibi kız” çocuklardan rahatsız olmaz toplum ama “kız gibi oğlan”ları sevmez, istemez. Biliyorsun ki bunları söylesen alay ederler, dışlarlar, küçümserler. Erkek çocukların sertliğe teşvik edildiği bir kültürde senin yumuşak üslubunu, sırça yüreğini ezmeye, hor görmeye çalışırlar. Gene de susmuyorsun, saklamıyorsun, saklanmıyorsun. Diyelim ki hem erkek hem Türk olarak geldin dünyaya, hem de eşcinsel ve anti-militarist. Sana tahammül edebilir mi bu sistem, bu toplum, bu dünya? Yerin var mı bu topraklarda?
Geleneklerce biçimlendirilmiş ata erkil bir toplumsal yapı içerisinde üstün olduğunu zannederek büyütülüp, gerçekte bir yanı eksik olmaktır. ... maço olmaktır... kendi duygularına yabancı olmaktır... toplum tarafından kadınlarla ilişkilendirilen şeyler ve yaşantılardan delicesine korkmaktır... yaşamını başkaları ne der korkusu çerçevesinde şekillendirmektir
sirtlarina yüklenmiş olan toplumsal roller nedeniyle kimi zaman en az kadin olmak kadar zor varlik hali.
Varoşlarda serseri olmak, "delikanli" olmak prim yaparken, gelir seviyesi arttikca, doğru orantili olarak egitim seviyesi öne cikar. ve daha garip bir şekilde, maddi durum daha da duzeldikce, sinus egrisine donen durum, tekrar "tefeci, ceteci, pis işlerin adami" modunun prim yapmasina neden olur. garip bir şekilde orta sinif hem var, hem de hic yoktur, o yuzden cogu insana sanki cok lazimmiş gibi topluluk hedefi gosterilir, insanlar buna bocalar durur hayatinda, turkiye'de erkek olmanin en zor getirilerinden biridir bazilari icin.
Türkiye 'de erkek olmak en ufak hatada sapik damgasini yemeye hazir olmaktir. arabayla bir bayana yol verirsiniz, sanki yılışıyormuşsunuz gibi tavir yapar. kapiyi tutarsiniz, sanki ocu varmis gibi kacarak girer iceri. haketmediginiz halde cok laf yersiniz. Hakedenler elbette vardir ama yine de bu sabit bakis acisi değişmez.
Ataerkillik, erkek iktidarı anlamına gelmektedir ve sürekli pekiştirilmeyi ve sürdürülmeyi gerektirir. ilk bakışta erkeğin yararına olduğu düşünülen kadınların toplumsal yaşamda ikincil plana itilmesi, kadının namusunun erkeklerce denetlenmesi, kadınlar, çocuklar ve "daha az erkek olduğu" düşünülen diğer erkeklerin daha erkeksi olduğu düşünülen erkeklerce aşağılanmaları ve denetim altında tutulmaları, erkeklerin daha fazla söz sahibi olmaları, erkeklerin şiddet kullanmaları, erkeklerin iktisadi üstünlüğü gibi saymakla bitmeyecek toplumsal düzenlemeler.... toplumsal cinsiyet kimliği olduğu için, diğer ataerkil toplumlarda olduğu gibi türkiye'de de erkekler, sürekli bir biçimde erkekliklerini kendilerine ve diğer insanlara kanıtlamak zorundadırlar. bu nedenle de kendilerinin gerçekte ne istediklerini bilemeden, duygularına, kadınlara ve kendilerine yabancı, benmerkezci bir yaşam sürüp ölürler...

Ünlü Amerikalı komedyen Rita Rudner erkekler hakkındaki gözlemlerini kağıda dökmüş:
1-Erkelere topluluk içinde asla bir şey öğretmeye kalkışmayın.Onlar sadece başbaşayken eğitilebilirler.Toplum önünde her şeyi biliyor olurlar.
2-Erkekler kadar kendini ciddiye alan başka bir yaratık yoktur.Erkek teklevizyonda maça konsante olarak takımına maç kazandırabileceğini düşünen tek canlıdır.
3-Erkeklere iş yaptırmak için içine tehlike unsuru katmak gerekir.(aman yangın çıkmasın) demezseniz mangalın başına geçmez.
4-Erkekler sabahları gazeteyi ilk okuyan olmak isterler.Gazeteyi ilk ele alan siz olursanız yara alır.
5-(İlişkimiz hakkında biraz konuşsak) lafı kadar erkeklerin kanını donduran başka bir cümle yoktur.
6-Bütün erkekler kendilerini çok sempatik zannederler . Pek azı öyledir.
7-Hiçbir erkek bir aşk filmini ikinci kez izlemez.
8-Kadınlar (onu gerçekten seviyormuyum mutlu olurmuyum ?) türünden düşüncelere kapılırken,
Erkekler (240 bastığı dış görünüşünden de belli oluyor değilmi?) türünden düşüncelere dalarlar.
9-Eğer bir erkek (seni ararım)dedikten sonra aramamışsa telefon numaranızı kaybettiğinden ya da öldüğünden değildir.
10- Bir spor karşılaşmasında kocanızı yenerseniz gece sırtını size dönerek uyur.
11- Erkek arkadaşınızın kalbini kırmadan terk etmenin yolu ( senden bir çocuk sahibi olmak istiyorum) demektir.
12-Eşine kilo aldığını her fırsatta söyleyen erkek, kendi durumunu gömleği yıkanırken çekmiş olmasına bağlar.
13-Erkeklerin algılaması o kadar zayıftır ki takımının attığı golü 100 kez seyretmeden anlamaz.
14-Erkek her şeyi unutur. kadın hiç bir şeyi unutmaz.
15- Erkeklere psikanaliz yapılması çok kolaydır,hiç çıkmadıkları için çocukluklarına dönmeleri gerekmez.
|